Siri Hustvedt & Paul Auster

GÖZBAĞININ ARDINDA

Siri Hustvedt

Çeviren: Ayça Sabuncuoğlu

Can Yayınları (1996)

Uzun zamandır kitaplığımda duran Siri Hustvedt romanı “Gözbağının Ardında” yı nihayet okuma fırsatı buldum.
Siri Hustvedt beni tanıyanların ne kadar çok sevdiğimi bildiği Amerikalı yazar Paul Auster’ın eşi. Kendisinin ülkemizde Can Yayınları tarafından yayınlanmış “Gözbağının Ardında” ve “Sevdiklerim” adında iki romanı bulunmakta. Hustvedt eşi Paul Auster’ın sahip olduğu onlarca roman, senaryo, şiir vs.nin aksine çok daha az üreten bir yazar. Ancak tarzıyla eşinin çok yakınından geçtiği söylenebilir.
Siri Hustvedt bu konuda sıklıkla eleştiri aldığı için "Çağdaş roman bir şehirse, Paul ve ben ayni mahallede yaşıyor sayılabiliriz; ama kesinlikle ayni evde değil, ” şeklinde bir açıklama yapmış ve haklı olduğunu zannımca okuduğum ilk romanıyla bana ispatlamıştır.
“Gözbağının Ardında” Paul Auster romanlarının birçoğu gibi yine bir modern Amerika hikâyesi anlatıyor. Hustvedt üniversiteli bir genç kız olan kahramanı Iris’in başından geçenlerin bir kesitini sunduğu romanında Auster gibi dolambaçlı, tesadüflerin birleşimiyle çözülen bir kurgunun aksine daha sade bir yol izlemeyi tercih ediyor. Auster’ın zihninden çıkması pek mümkün ve Auster tarafından işlenmiş olsa çok daha lezzetli bulacağımız bir konunun, çağdaş kent kadının ruhsal sorunları üzerinde duruyor. Ve aynı evde olmasa dahi eşiyle aynı şehirde ve aynı mahallede oturduğunu bize hissettiriyor.
Husvedt’in “Gözbağının Ardında” sı konu seçimi olarak Auster’ınkilere çok benzese de çok daha kolay okunur ve anlaşılır bir üslup sergiliyor. Özellikle bayanların seveceği bir tarz kullandığını henüz diğer romanını okumasam da iddia edebilirim. Auster’la kıyaslamamızdan biraz uzaklaşacak olursak bana göre Hustvedt’in eseri kendi başına çok hoş ve Maeve Binchy gibi türdeşlerinden çok daha başarılı.
Paul Auster & Siri Hustvedt

Yine de bundan önce ve bundan sonra yapacağı her işte eşiyle kıyaslanmaya mahkûm olacak olan Hustvedt her daim Auster’ın bir adım gerisinde duracağa benziyor. Bunun farkında olduğunu ve iddiasız bir şekilde bu gölgede ilerlemeye devam edeceğini sandığım yazarın eserlerini Auster’ınkileri beklediğim kadar hevesle olmasa da takip edeceğim.
Ayrıca Hudsvedt’ın Auster’la yaptığı bu hoş sanat komşuluğunu da kıskanmadım değil hani.

Yorumlar