Hadibakalım Cevahir Behrengi

Geçenlerde kendime bir beta balığı aldım. Pixar’ın Oscar’lı animasyonu Finding Nemo’yu izledikten sonra birçokları gibi akvaryumda balık beslemeyeceğim, diyenler güruhuna katılsam da beta balıklarının zarafetine dayanamadım. Ama zavallı balığım, nam-ı diğer “Hadibakalım Cevahir Behrengi” üç gün içinde klozet deliğinde başlayan şahsına münhasır ahiret yolculuğuna çıkıverdi. Haklıydı belki. Çünkü ona çalışma masasının bir köşesine sığabilecek ufak bir fanustan fazlasını veremedim. Zira kendim için de daha fazlasını yapamadığımdan beni anlar, fanusun yanında duran Paxil kutusuna bakaraktan arada bir görkemli kuyruğunu benim için sallar sanmıştım. Beta balıklarının sahiplerini tanıyabilen tek süs balığı türü olduğunu, sese ve ışığa tepki verebildiklerini biliyordum ve Hadibakalım bütün o süklüm püklüm haline rağmen beni anlıyormuş gibi görünüyordu.
Ona Antonio Salieri’nin tüm parçalarını dinlettim, renkli yemler verdim, beta balıklarının fanuslarında kendilerine ayırabilecekleri karanlık bir alana sahip olmaktan hoşnut kalacaklarını öğrendiğimden, uzun uğraşlar sonucu onun için bir saç spreyi kapağı yuvası bile yaptım.
Bütün gün evin içinde ev arkadaşlarımı çıldırtasıya kadar “Hadibakalım” diye bağrınıp durdum. Sanırım çıldırması gerekenin kendi olduğunu düşündü.
Her neyse sonuçta, Hadibakalım Cevahir Behrengi gitti işte.
Şimdi fanusun içinde sürpriz yumurta çikolatalarından çıkmış bir salyangoz oyuncağı duruyor.

Bkz: Hadibakalım Cevahir Behrengi’yi seven bunu da sevdi:
(Aslına bu film için söyleyecek sayfalarca şeyim var ama sanırım başka zaman söyleyeceğim. Şayet bir beta balığı almak isterseniz önce bu filmi izleyin derim.)

RUMBLE FISH (1983)
Tür : Dram
Yönetmen : Francis Ford Coppola
Senaryo : S.E. Hinton , Francis Ford Coppola , S.E. Hinton (Kitap)
Görüntü Yönetmeni : Stephen H. Burum
Müzik : Stewart Copeland
Yapım : 1983, ABD , 94 dk.
Oyuncular: Matt Dillon, Mickey Rourke, Diane Lane, Dennis Hopper, Diana Scarwid, Vincent Spano, Nicolas Cage, Chris Penn, Laurence Fishburne, Tom Waits, Sofia Coppola, Gian-Carlo Coppola Kaynak: http://beyazperde.mynet.com/

Yorumlar

Adsız dedi ki…
tavsiyem birtane beta balığı figürü ör baş ucuna koy ölmez küsmez yemesi içmesi yok gül gibi evcil hayvan bakınız Tahsinler hasanlar honglar :D zamanında bende evcil hayvan besledim ettim hepsi daha en başlarda hakkın Rahmetine kavuştu.Hayvanları uzaktan sevmek daha eğlenceli en azından öldüklerinde şahsi suçluluk duymuyoruz :/ Bu arada rengi harbiden yukarıdaki gibiyse şahane bişeymiş ... -_-'
İrem Nas dedi ki…
Haklısın galiba ma sanırım ben senin kadar yetenekli değilim.Bu arada Hadibakalım fotoğraftakinin aynısıydı ve gerçekten çok güzeldi. Ev arkadaşım bugün bana bir sürpriz yapıp yenisini almış. Bu seferki kırmızı renkte ve epey çirkin ama çok hareketli. Sevgili arkadaşım bunun adını da Hadibakalım Çirkin Cevriye Behrengi koydu. :) Hayvanlarımız Kübalılar gibi acayip, upuzun isimler taşıyorlar. Artık bu son ama, bunu da yaşatamazsam senin tavsiyelerine uyacağım. :)
Adsız dedi ki…
hadi bakalım hayırlısı umarım uzun yıllar birlikte güzel günler geçirirsiniz seni sahibesi olarak benimserde erkenden hayata küsmez :))) sen onu besle büyüt güzelleştir :D
zerdüşt dedi ki…
slm :) yeni olan da eğer fotoğrafı koyduğun balığın aynısıysa (betta splenders) çok agresif bir balık. kökeni taivan ve hindistan olduğu için çok soğuk suyu sevmez. belki "hadi bakalım" ondan rahmetli olmuş olabilir. suyun sıcaklığı 22nin altına düşerse kış uykusuna yatmış gibi hareketsizce yatarlar. sonra mefta...

bu arada, küçük işçi karıncalarla beslersen renklerinin daha parlak olduğunu ve balığının daha hareketli olduğunu görebilirsin..

bir de su değişimi elinden geldiğince az yapabilirsin. o balıklar oksijeni havadan alıyor :) su değişimde iki sıcaklığında yakın olması balığın ömrünü uzatır..

bi de et katkılı yemler tavsiye ediyorum.. umarım heyecanımı yanlış anlamazsın. deneyimlerimden arta kalanlar bunlar :)
İrem Nas dedi ki…
Olur mu öyle şey, deneyimlere ihtiyacım var. Teşekkür ederim.:) Evet yeni balık da fotoğraftakinin aynısı. Ama bu da pek mutsuz görünüyor. Acaba fanusun içine koyduğum renkli taşlardan mı oluyor diye merak ediyorum. Umarım ölmez. Ayrıca karıncayla beslemem için sanırım ölü karıncalar bulmam gerek, bu işi benim yapmam gerekiyorsa başarılı olamayabilirim. :)
zerdüşt dedi ki…
renkli taşlardan rahatsız olacağını sanmıyorum. zaten pirinç tarlalarında, yani çamur içinde yaşayan bi balık normalde. hatta çeltikleri toplayan taivanlılar şişe dizip ateşte kızartıp yiyiyor bu zavallıcıkları :(

dayanıklı balık, aslında öleceğini sanmıyorum. umarım ölmez yani :) hatta karşısına ayna koyarsan nasıl da sinirlenip kuyruğunu kabarttığını görebilirsin.

karıncalar ölü olmasa da olur aslında. ben yaz mevsiminde her gün 5-6 tane kadar veririm. zaten suya düşer düşmez farker kendisi.

uzatmıyorum kaçıyorum. saygılar :)