Zaman Hırsızları

Sevgili Antonio,
Beş yıldır okumak istemediğim için kızgın olduğum okuluma hala kızgınım. Üstelik kızgınlığım sona yaklaştığımız her dakika iyice artıyor. Okumak istetememekten de fazlaca, gayet de haklıca sebeplerim var ama kimin umurunda…
Okula giderek öldürdüğüm vaktimi okula gitmeyerek daha faydalı işler için harcayabilirim ama orada geçirdiğim her dakika için saçma sapan bir senet imzalamak zorundayım. Çoğu, zaman ziyanlığı çöplüğüne gitmiş vaktimin hesabını bu günlerde daha çok sorgularken imzalarımı daha da titrek ellerle atıyorum. Bugüne kadar en çok kızdığım şeylerden biri çalınan vakitlerim olmuşken ben her geçen gün vaktimin biraz daha çalınmasına göz yumuyorum.
Gerçi en azından bir kısım vaktimi kitap okuyarak ve resim yaparak değerlendirme fırsatım oluyor.
Ama ben hala acıyorum.
Sadece kendi vakitlerim için değil, herkesinki için.
Çünkü başkalarının çalınan her dakikasının hesabını yine başkaları ödemek zorunda kalıyor.
Bu hesaplar da en çok bana kesiliyor.
Çünkü kızgın geçirdiğim her dakika kendimden de dakikalar çalıyorum.
Yazık değil mi sevgili Antonio, insanın en değerli şeyi zamanıyken bu kadar hunharca harcanan şeyin yine zaman olması korkunç değil mi?
Zaman hırsızları, çaldıklarınızın hakkını size helal etmiyorum hala umurunuzdaysa eğer.
Bugün de böyle işte. Sevgili Salvador Dali, bugün de şapkamı ona çıkartıyorum. Umarım gittiği yerde hiç erimeye saatlerin ve hiç tükenmeyen vakitleri vardır.
Ve sevgili Antonio, eğer becerip çalınan zamanlarımı geri alabilirsem hepsini sana vereceğim. Benim için bir sürü hüzünlü allegro yaz onlarla.

Yorumlar