Blog yazmaya başlamak sigaraya başlamak gibi… İnsan neden
başladığını, nasıl başladığını illa ki hatırlar. Bir zamandan sonra bir yerinden
tutulamayacak bir başkaldırının köşesinden elinize tutuştururlar, yakarsınız. Sonrası
malum. Çok pazartesiler bırakmaya yeltendiğiniz olur…
Blog yazmaya yeni başladığım zamanlar, sigarayı kuytu
köşelerde içmeye başladığım ilk zamanlar gibi. Biri “neden” diye sorsa,
püsküreceğim sanıyorum…
İşte o ilk zamanlar,
Senin bu
yazının akşam o iç karartan haber kuşaklarından ne farklılığı var, söyler misin
bana? Bir kaç kişi sana hak verip şak şak yapınca egon kumpiri daha mı çok sevecek?
Biri bana böyle demişti. Benim
karamsarlığım kimi nereye götürür? Söyleyebilir misiniz, diye yanıt
verirken sigarayı ağzımda çiğneyerek söndürmeye çalıştığımı sanmıştım. Bir
araba da laf ettim, bilmem hatırlar mı?
O ise: Apolitik bir
çukurum bile yok, anlıyor musun, demişti sonunda bana.
Bunu anlamayı öğrenmem “anlıyor musun” diye, sormasıyla başlar… Bak bakalım; diyip kapısını sonuna kadar açan değerli
ağabeyim; öyle hakikatliymişsin, apolitik bir çukurun bile yokmuş sahi. Oysa yüreğinin
dibini hiç göremiyoruz…
Bakın bakalım, siz görebilecek misiniz?
Burası Ahmet Abi’nin kapısı: http://ahmetsoylemez1967.blogspot.com/
Burası da penceresi: Düşlerimde Kayboldum ve Pusulasızım
Kitabın uğurlu olsun, yepyeni pencerelerin olsun abi,
Yorumlar
http://halilhali.blogspot.com/2011/11/karmask-bir-dugu.html