C'est La Vie



Yazmak arafta kalmaya müteakip bir iş. Mutlulukla mutsuzluğun, örneğin… Bir tarafta dururken yazmanın mümkünü yok.

Bir yaştan, yeni bir yaşa atlamanın arafında şimdi…

Blogum anflaktik şok geçirdi ve komaya girdi. Şimdisinde sarfettiğim hiçbir cümleyi sindiremiyor. Yaşam destek ünitesine bağlı olarak sürdürdüğü hayatını sonlandırmam için 11.09.2012’ye kadar vaktim var.

Bu da adet yerini bulsun diye yazılmış, medetsiz bir doğum günü yazısı.

Bu da öyle bir şarkı...

Yorumlar

Balthus dedi ki…
selavi'yi çok severim.Neden son buluyor ve neden bu tarih o da ayrı merak konusu ama sormayacağım :)
İrem Nas dedi ki…
Levent, o gün blog 5 yaşına basacak. Gerekli özeni ve ilgiyi gösteremediğim için can çekiştiğini hissediyorum. Sanırım bitirmek gerek.
Balthus dedi ki…
anlıyorum..Nina Simone - in the dark,şimdi dinliyorum.Senin selavi aldı götürdü.Araya davulcu amca girmeyeydi iyiydi ya :)
İrem Nas dedi ki…
Evet, davulcuyu saymazsak tam şu duruma uygun oldu In the Dark, teşekkür ederim.
Balthus dedi ki…
Rica ederim.Geceniz güzel olsun.Sevgiler...
(Bilie holiday-same old story'yle ben devam edeceğim.) Bu blogu severdim,en çok da Marylin'i özleyeceğim.Happy birthday mr.president :)
İrem Nas dedi ki…
Loves from Madison Square Garden... :)

Teşekkür ederim Levent, belki komadan çıkar o tarihe kadar.
Balthus dedi ki…
Son yazım daha rahatsız etmeyeceğim.11 eylül'de blogun son bulması da ilginç olacak sanırım.(o tarihte başlaması da öyleymiş)Söylemeden edemezdim :) iyi geceler...
İrem Nas dedi ki…
Rica ederim. 11 Eylül öyle sahi.
Adsız dedi ki…
Ben istemiyorum :( Ağlarım bile... (E.K ) ;)