İlgili bakanlığın yaptığı açıklamaya göre sosyal ağların yaşamın bir
yerine ait olma hissiyatını pekiştirmesinden mütevellit bazı kadınların
Facebook duvarlarında çocuklarıyla büyümesi caizdir. O kadınların ilk kez baba
demeleri, çişlerini söylemeyi öğrenmeleri ve uyurken çok sevimli görünmeleri
canı gönülden tebrik edilmelidir. O kadınların çocukları mümkün mertebe
yenmemelidir. Kadınlar çocuklarını yiyerek seven hemcinslerinden uzak
tutmalıdır.
Hangi
bakanlığın hangi meseleyle ilgilendiğini pek bilmiyorum. Kurumsal işletmelerin
ve kamu kuruluşlarının hangi meselelerle ilgilendiklerini bildirdiklerinden
anlamaya çalışmak kolay değildir.
Bugün
huzurum bozulmasın diye ne kadar ikiyüzlü olabildiğimi fark ettim. Keşke bunu
yıllar önce fark eden arkadaşımı ciddiye alsaydım. Bunu fark edip bana küsen
tek arkadaşımdı. Yıllar sonra özür dilememe rağmen geri dönmeyişinin de bu
samimiyetsizliğimi anlamasından olduğunu sanıyorum. Küs olmak istemezken
samimiydim ama özür dilerken değil. Ah, bunu keşke o zaman fark etmiş olsaydım.
Şimdisinde Facebook’ta ve Twitter’da başkalarını suçlayan, binlerce sloganım
olabilirdi. Oysa şimdi bunun için kırk yaşıma kadar beklemem gerekecek.
40 yaşıma
geldiğimde üstünde ‘kırılmaz’ yazan bir cam bardak görürsem onu yere çalmakta
gecikmeyeceğim. Ne kadar güçlü olduğunu söylerse gücününşiddetinin o kadar
deneysel çalışmaya maruz kalacağını bilen yüz kişiye sorulmuşlardan olacağım.
Narsistik
kişilik bozukluğu ölçeğini 'bilmukabelen'in kendine tapan aşireti düzeyine
indirgeyeceğim.
Tanrıya
inanmadığımda yine irademin inceldiği yerden kopan muhteşem kuvvetine
sarılacağım.
Beni
anladıklarını bildiğim insanlar hep o ölçüsüz, bir tık tabirli, belden kıvrılmış
pilili lise eteği uzaklığında olacaklar.
Karanlığı görmeyecek gözüm.
Yorumlar