Kadın, çizgi çizgi geçiveren kırgın adama baktı. Gök delinmeye durdu sandı birden. Tam da adamın gözlerinden... Delinmedi ama sızdı sözlerinden. Nasıl bir şıklıkla hem de, inceden inceden…
Söylenen bütün sözlerden önce, söylenmiş gibi altı çizilmiş sessizlikten buldu yatağını. Menderesler çizerek döküldü bir yorgunluğun deltasından, şaşkın başka gözlere… İnceden her nehrin denize döküldüğü yerde ne gökçe bir ova olur, oysa ne gökçe…
Kadın kendini deniz değil de, hep denizde bir şey sanırdı. Bir nehrin döküldüğü yerde boğuluvermesi de bundandı. Kendi içinde çırpınırken fark etti denizde olmadığını. Elleriyle dokunmadığı feyizli toprağı, aşındırmış, taşımış, biriktirmiş, o özge ovayı.
Yine de kendini deniz sanmadı ama bu sefer kalktı çıktı kıyıya. Birazcık toprağı avuçladı, içini çekti en derinden ve sakladı dalgadan koynuna.
Menderes: Akarsu yatak eğiminin azalması, akarsuyun akış hızının ve aşındırma gücünün azalmasına neden olur. Akarsu büklümler yaparak akar. Akarsuyun geniş vadi tabanı içinde, eğimin azalması nedeniyle yaptığı büklümlere “menderes” denir. Menderesler yapan akarsuyun, uzunluğu artar ancak akımı azalır. Taban seviyesinin alçalması nedeniyle menderesler yapan bir akarsuyun, yatağına gömülmesiyle oluşan şekle ise “gömük menderes” denir.
Yorumlar
herkesin bildiği bir konuyu yeniden dipnot şeklinde anlatmaya