Kendilerine münhasır sinematografik tarzları, bir sezonu altı bölümle kapatan kısa süreleri ve oyuncularının koyu aksanıyla her şekilde İngilizlere ait olduğunu kestirebileceğiniz başarılı TV serilerine yeni bir örnek: Misfits. İngiliz yapımı kısa televizyon dizileri henüz Türkiye’de uzun soluklu seyirliklere alışmış seyircinin fazlaca ilgisini çekmiyor. Ayrıca bu dizilere ve alt yazılarına erişmek de maalesef ülkemizde çok mümkün olmuyor. Yine de hatırı sayılır bir İngiliz TV serisi hayran kitlesinin olduğu açık. Üstelik İngiliz dizilerinin son dönemlerde Amerikalı haleflerine iyice fark atmaya başladıkları da gözlenebilir.
Misfits süper bir süper anti-kahraman dizisi. Dizide çeşitli suçlardan dolayı bir süre toplum hizmeti yapmakla cezalandırılan ve hizmet görevleri sırasında tanışan beş arkadaşın hikâyesini izliyoruz. Gökyüzünü karanlık tuhaf bulutların kapladığı ve devasa bir dolu yağışının eşlik ettiği fırtınadan sonra doğaüstü güçler kazanan kahramanlarımızın hikâyesi farklı bir bakış açısıyla diğer süper kahraman dizilerinden ayrılıyor. Dizinin bir süper kahraman parodisi olduğu bile söylenebilir.
Hiçbir özelliği olmayan, toplum tarafından dışlanmış, umutsuz beş genç süper kahramanlık güçlerinden pek memnun sayılmazlar. Kahramanların süper kahramanlık özellikleri kendileriyle yüzleşmekten çekindikleri problemleriyle doğru orantılıdır. Iwan Rehon’un canlandırdığı Simon karakteri içine kapanık, anti-sosyal ve kimseyle arkadaş olmayı başaramayan kendi dillerinin tabiriyle tam bir looserdır. Simon çekingenliğine paralel olarak görünmezlik özelliği kazanır. Lauren Socha tarafından canlandırılan Kelly insanlara güvenmeyen, saldırgan ve sorunlu bir gençtir. Buna atfen insanların düşüncelerini okuma yeteneği edinir. Başarılı bir atlet olan Curtis (Nathan-Stewart Jarret) uyuşturucu taşımanın kurbanı olur. Atletlik kariyerini kaybeder. Suçluluk düşüncesine kapıldığı anlarda zamanı geri alabilmektedir. Alisha (Antonia Thomas) güzel ve seksapelitesiyle öne çıkan biridir. İhtiyaç duyulan ve önemsenen olma isteğinden dolayı erkekleri onlarla birlikte olarak elinde tutmaya çalışan Alisha dokunduğu herkesin onu cinsel olarak arzulamasını ve bunu kontrol edememelerini sağlar. Dizinin en ilginç, en tahammül edilemeyen ancak en ilgi çekici karakteri olan Nathan (Robert Sheenan) ise ebeveynleri boşanmış, sorunlu bir tek çocuktur. Nathan umarsız, küfürbaz ve izleyicinin tahammül sınırlarını zorlayan bir karakterdir. Onun hangi gücü kazandığını ancak ikinci sezonun başında öğrenebiliyoruz. (Bir sezonu sırf bu merakla götürenler için çalışan yapımcılara binaen bu kısmı atlıyorum.) Diğer süper kahraman dizilerinin aksine kendi güçlerinden hoşlanmayan ve onları -en azından şimdilik- kendi paçalarını kurtarmaktan fazlası için kullanmayan karakterlerin hikâyesi hayli ilginç ve haleflerine açık ara fark atıyor.
Merlin, Hotel Babylon ve Hustle gibi ülkemizde de tanınan dizilerde yönetmenlik ve yazarlık yapmış Howard Overman Misfits’in hem yaratıcılığını, hem yapımcılığını hem de yazarlığını üstlenmiş. Dizinin birbirinden çok farklı ve ilgi çekici İngilizce aksanlarına sahip genç oyuncuları ise televizyon ekranlarının aşina olduğu isimler değil. 2010 yılında en iyi drama serisi ve drama dalında en iyi kadın oyuncu (Kelly/ Lauren Socha) BAFTA ödülü ile ödüllendirilen seri süper kahraman dizilerine alternatif olarak dikkate değer bir yapım. Ancak argo, şiddet ve pornografi öğeleriyle sınırları zorlayan dizinin +18 kuşağında yayınlandığını hatırlatmakta yarar var.
Dizinin 3. Sezonunun bu yılın Kasım ayında gösterilmesi bekleniyor. Yapımın soundtrack çalışması da oldukça başarılı. Örnekler için buraya göz atabilirsiniz. Misfits’in birinci sezon tanıtım videosunu buradan , çok daha başarılı ve temposu yüksek ikinci sezonunun tanıtımını ise buradan görmeniz mümkün.
İyi seyirler,
Yorumlar