Sevgili Günlük,



31.10.2014 / 00:17

Merhaba, 

Sana hiç su yüzü görmemiş bir melankolinin dar oluğundan yazıyorum. Üstündeki sivilce sıkıldığı halde çıkmamışlığından perişan bir yanak kadar sızılı; ancak o kadar… Az bir meşguliyete unutulacak bir sızı kadar. Bir diş ağrısı bile değilim bu olukta. Ama acıyorum.

Yıllar oldu bir deftere yazmayalı… Yine de bir gün birileri okur diye yazıyorum. Koyveremiyorum gitsin… Yıllar oldu bir deftere yazmayalı, bu yokuş aşağı yolları bir kaleme sormayalı… Yokuş aşağı koyveremiyorum gitsin.

Bana da hayal sattılar, ne diyeceksin? Nasıl bir renge kandım, bilmiyorum. Cumhuriyetini sarayından yöneten bir kralşahın ülkesinde yaşıyorum. Herkesin her şeyi biliyormuş gibi görünebildiği bir zamanda, her şeyi göstererek anlatan bir adamın ülkesinde…

Vazgeçtim yazmıyorum.

Bu gecenin koynu tam ortopedik değil. 

Bu gecenin yayları gevşek. 

Yorumlar