la luna bir yer'den...
o bir çay istemişti, trenin içinde
biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
ben yalnız kalmıştım, senin içinde
oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
ben yalnız kalmıştım, senin içinde
oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin
o bir dile sığınmıştı, sözü içinde
yolu yoluma çıkmıştı, çölü içinde
ben eski kalmıştım, senin içinde
oysa kaç çocuğun yerine övmüştüm seni!
yolu yoluma çıkmıştı, çölü içinde
ben eski kalmıştım, senin içinde
oysa kaç çocuğun yerine övmüştüm seni!
düşü geçtik, kendine bakabilirsin
o bir bende kırılmıştı, hayli içimde
ıssız otağ kurulmuştu, canım içinde
oysa kaç bahçe yerine açmıştım seni!
ıssız otağ kurulmuştu, canım içinde
oysa kaç bahçe yerine açmıştım seni!
kimi geçtik, kimseye sorabilirsin
Yorumlar
virgülümü bir şehre değişmeden çok önce
kimin tenhasında bir ses bulsam, susardım,
sessizliğin ikizi olurdu bir anı, söylenince
her mühürlü gövde ırmağıyla gelirdi
akardık gökyüzünde çizili annemizin kalbine
- her çocukla anne, her anneyle çocuk
derin alınganlıklarda iki sevgili
çocukluk bir yere saklanmıyor, kendine bile
kalbim, eksik rüyalardan ıssız kuşhane
canımdan yoksullar kadar uzak düşmüşüm meğer
dokunamam ağzımdaki yarayla incitilmiş bir güle
bir nergisin küçük alışkanlığıdır
tembel ırmakların göğsünde uykuyu aralar
gibi gözyaşlarını yağmura çıkarmak...
yağmursa, hepimizin paylaştığı yalnızlık
ne çoksunuz, size yenilmemek güç,
ey bütün efsaneyi ölümle buluşturan tenhalık
&
Bir Şehri kıskanıyorum, benim böyle neyim var?
der ya bir de,bir şiirin sonunda..el uzanır,kıtap aralarında biriken biletlere..
iyi ki diyorlar-
yoksa nasıl katlanırdık gerçekliğe